2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda yer alan ve ülkemizde başlatılan icra takiplerinin önemli bir kısmını oluşturan ilamsız takiplerin başında genel haciz yoluyla takip gelir. Diğer ilamsız takip yolları ise kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ,kiralanan taşınmazların ilamsız haciz yoluyla tahliyesi ve abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan para alacaklarına ilişkin takiptir. Makalemizde Genel Haciz Yoluyla Takip’in nasıl yapılacağı, aşamaları ve sonuçları hakkında bilgi verilecektir.
- GENEL OLARAK
Rehinle temin edilmemiş para ve teminat alacakları için başvurulan bir ilamsız icra yoludur. Alacağın bir senede bağlı olup olmaması yahut bir mahkeme ilamına dayanmıyor olması genel haciz yolu ile takibin yaygın şekilde başvurulan bir cebri icra yolu olmasının ana faktörüdür. Genel tanımından yola çıkarak genel haciz yolu ile takibe başvurulacak alacak türleri para alacakları ve teminat alacaklarıdır. Örneğin beş adet bisiklet için yahut iki ton çilek için genel haciz yolu ile takibe konu edilemez. Bisikletin yahut çileğin bedeli üzerinden bir takip yapılması ise mümkündür.
- GENEL HACİZ YOLUYLA TAKİBİN AŞAMALARI
- TAKİP TELEBİ
Genel Haciz Yolu ile Takip, İcra ve İflas Kanunu’nda ki diğer takip yolları gibi alacaklının icra dairesine bir takip talebi ile başvurması(İcra ve İflas Kanunu md 42) ile başlar. Takip talebi icra dairesine yazılı, sözlü veya elektronik ortamda iletilebilir. Uygulamada basılı takip talebinin doldurulup imzalanması ile takip talebi icra müdürlüğüne verilir. Sözlü takip talebinde ise icra müdürü verilen bilgilere göre bir takip talebi hazırlar ve alacaklıya imzalatılır. Ayrıca 2012 yılında yürürlüğe giren 6352 sayılı kanun uyarınca elektronik ortamda da takip talepleri oluşturulmaktadır. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemini kullanan avukatlar bürolarından takip taleplerini icra müdürlüğüne göndererek icra takiplerini başlatabilmektedir.
Takip talebinin içeriğinde bir takım bilgilerin bulunması gerekmektedir İcra İflas Kanunu md. 58’de takip talebinin içeriğinde olması gereken unsurlar sıralanmıştır. Buna göre;
A)-Alacaklının ve varsa kanuni temsilcisinin ve vekilinin adı, soyadı; alacaklı veya vekili adına ödemenin yapılacağı banka adı ile hesap bilgileri; varsa Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası veya vergi kimlik numarası; şöhret ve yerleşim yeri; alacaklı yabancı memlekette oturuyorsa Türkiye’de göstereceği yerleşim yeri (Yerleşim yeri gösteremezse icra dairesinin bulunduğu yer yerleşim yeri sayılır)
B)Borçlunun ve varsa kanuni temsilcisinin adı, soyadı, alacaklı tarafından biliniyorsa Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası veya vergi kimlik numarası, şöhret ve yerleşim yeri
C)Alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizi
D) Senet, senet yoksa borcun sebebi
E)Takip yollarından hangisinin seçildiği (haciz/iflas)
F)Alacaklının veya vekilinin imzası
İcra ve İflas Kanunu madde 58’e göre düzenlenen takip talebinin icra dairesine iletilmesi ile icra müdürü takip talebinde yalnızca şekli şartların var olup olmadığına dair bir inceleme yapar. İcra müdürü takibe konu borcun hukuki niteliği yahut yetkili icra müdürlüğünde başlatılıp başlatılmadığı konusunda bir inceleme yapamaz. İcra müdürü usulüne uygun yapılan başvuruyu kabul etmek zorundadır. Kabul etmediği durumlarda hakkın yerine getirilmemesi sebebi ile süresiz şikayet yoluna gidilebilir (İİK md. 16)Son olarak alacaklının genel haciz yoluna başvururken bir takım ödemeler yapması gerekir. Bunlar ‘Başvuru Harcı’ , ‘Peşin Harç’ ve ‘İcra Tebliğ Masrafı’ dır. Harçlar alacaklı tarafından ödenir ve harçların ödenmemesi halinde Bu kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, harçların tamamı peşin olarak ödenmeden harca mevzu olan işlem yapılmaz.” Hükmü gereğince icra takibi başlatılmaz.
Yukarıda alacağına cebri icra yoluyla ulaşmak isteyen, elinde bir mahkeme ilamı veya geniş tanımı ile İİK md. 38’de sayılan belgelerden birine sahip olmayan alacaklının başvuracağı genel haciz yolu ile takibin ilk aşaması olan takip talebinin icra dairesine iletilmesi üzerinde durulmuştur. Takip talebinin icra dairesine ulaşması üzerine dairesi takip talebine uygun olarak bir ödeme düzenler ve ödeme emri borçluya tebliğe çıkarılır.
- ÖDEME EMRİ
Takip talebinin İcra Müdürlüğü’ne ulaşması üzerine icra müdürlüğü bir ödeme emri hazırlayarak borçluya gönderir. Geçerli bir takip talebinin olması ödeme emrinin hazırlanıp gönderilmesi için gerek ve yeter şarttır. İcra müdürü kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda senedin kambiyo senedi vasfını taşıyıp taşımadığını, alacağın vadesinin gelip gelmediğini (muacceliyetini) kontrol eder veya ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte alacağın muaccel olup olmadığını kontrol ederken, genel haciz yolu ile takipte icra müdürü bu hususları inceleme konusu yapamaz.
Ödeme emrinin içeriğinde bir takım bilgilerin bulunması gerekmektedir İcra İflas Kanunu md. 60 ödeme emrinin içeriğinde olması gereken unsurlar sıralanmıştır. Buna göre;
A)Alacaklının veya vekilinin banka hesap bilgileri hariç takip talebindeki kayıtlar( Borçluya tebliğ edilen ödeme emrinde alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası değil ödeme emrini düzenleyen icra dairesinin banka hesap bilgileri yer alır)
B)Ödeme emrinde borçluya,borcu ve takip giderlerini yedi (7) gün içinde ödenmesi gerektiği yazılır
C)Borçluya ödeme emrine yedi (7) gün içinde itiraz edebileceği ihtar edilir
D) Ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi (7) gün içinde borcu ödemez veya ödeme emrine itiraz etmez ise mal beyanında bulunması, mal beyanında bulunmaması halinde karışılacağı yaptırımlar ihtar olunur.
E) Ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi (7) gün içerisinde borç ödenmez veya itiraz edilmez ise cebri icra yollarına devam edileceği ihtar olunur
F)İcra müdürünün imzası yer alır.
Görüldüğü üzere takip talebine göre hazırlanan ödeme emri yukarıdaki kayıtları içerir ve borçluya Tebligat Kanunu’na göre tebliğe çıkarılır. Takip talebi bir senet ve belgeye dayanıyorsa senedin bir sureti de de ödeme emrine eklenir. Ödeme emri borçluya tebliğ edilir. Borçlunu kendisi bir vekil ile temsil ediyor olması halinde vekilin bahse konu icra takibinde borçluyu temsil edip etmeyeceği bilinmediğinden ödeme emri vekile tebliğ edilemez. Ödeme emrinin borçluya tebliğ olması ile birlikte yedi (7) günlük süre işlemeye başlar.
Yedi (7) günlük süre içerisinde borçlunun önünde iki yol vardır. Bunlardan ilki borçlunun ödeme emrine itiraz etmesidir. İkinci olarak ise borçlu ödeme emrine yasal süre içerisinde itiraz etmez ise takip kesinleşir ve alacaklı artık borçlunun mallarının haczini isteyebilir. Borçlunun itirazı konusunda ''İlamsız Takiplerde Ödeme Emrine İtiraz Nasıl Yapılır? adlı yazımızı oluyabilirsiniz.
Borçlu kendisine tebliğ edilen ödeme emrinde yazılı borcun ve ferilerinin tamamına itiraz edebileceği gibi borcun bir kısmını kabul edebilir. Bu durumda itiraz eden borçlunun itiraz ettiği ve kabul ettiği kısmı açıkça belirtilmelidir. Kısmı itiraz edilmesi durumunda itiraz edilen miktar kadar takip durur.
Borçlunun yedi günlük yasal süre içinde itiraz etmesi halinde takip duracaktır. Alacaklının takibe konu alacağına kavuşabilmesi için önünde genel olarak iki yol vardır. Bunlar;
- İTİRAZIN İPTALİ DAVASI
- İTİRAZIN KALDIRILMASI DAVASI
Her iki davanın niteliği, süreci ve hukuki sonuçları hakkında bilgilendirmeyi sitemizde yer alan ‘İTİRAZIN İPTALİ DAVASI’ ve ‘İTİRAZIN KALDIRILMASI DAVASI’ adlı makalelerimizde bulabilirsiniz.
Borçlunun yedi günlük yasal süre içerisinde itiraz etmemesi yahut geçerli bir itirazı icra dairesine sunmadığı takdirde yukarıda da belirtildiği üzere takip kesinleşecektir. Takibin kesinleşmesi üzerine alacaklı icra dairesinden artık borçlunun mal ve hakları üzerinde haciz işlemi uygulanmasını icra dairesinden talep edebilecektir. Burada genel haciz yolu ile takibin üçüncü aşaması olan ‘HACİZ’ aşamasına değinmek gerekir.
- HACİZ
Kesinleşmiş bir icra takibinde alacaklının talebi üzerine takibin konusunu oluşturan bir miktar pararnın borçludan tahsil edilebilmesi için icra müdürlüğünce borçlunun mallarının ve haklarının borç miktarınca el konulması anlamına gelen haciz işleminin gerçekleşebilmesi için bir takım şartların gerçekleşmesi gerekmektedir.
- İcra takibinin kesinleşmiş olması gerekmektedir. İcra takibinin kesinleşmesi için borçlunun yedi (7) günlük yasal süre içerisinde itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olması varsayımında itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davasının kabul edilmesi (alacaklı lehine sonuçlanmış olması) durumunda takip kesinleşir. İtirazın iptali davası ve itirazın kaldırılması davasının kabulü halinde haciz istenebilmesi için kararın kesinleşmesi aranmaz.
- Alacaklının veya vekilinin talebi gerekmektedir. İcra dairesi borçlunun mallarını resen haczedemez. Mutlak surette alacaklının veya vekilinin talebi gerekmektedir. Alacaklılar UYAP sistemi üzerinden borçlunun kayıtlı mal ve hakları üzerinden sorgulama yapabilir ve talep ettikleri mal ve haklarına haciz işlemi tesis edilmesini elektronik ortamdan icra dairesinden talep edeblirler
- Ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir (1) yıl içinde haciz istenilmelidir. Belirtilen süre içerisinde alacaklı veya vekili tarafından haciz istenilmediği takdirde takip dosyası işlemden kaldırılır. Artık alacaklı yeniden haciz isteyebilmesi için yenileme İİK md 78 vd. göre yenileme talebinde bulunması gerekir. İcra Dairesi tarafından kabul edilen yenileme talebi üzerine bir yenileme emri düzenlenir ve borçluya tebliğ edilir, borçlu daha önceden kesinleşmiş olan takibe itiraz edemez. Bahsedilen bir yıllık süre içinde hiçbir suretle haciz talep edilmediği takdirde alacaklının haciz talep edebilmesi yenileme harcını yatırmasına bağlıdır. İlamlı takiplerde ise yenileme harcı söz konusu değildir. Ayrıca alacaklı haciz talebinde bulunmuş ancak talep gereği işlem yapılmamış ise alacaklının artık yenileme harcı ödemesine gerek yoktur.
Alacaklının haciz talebi üzerine icra müdürü üç gün içinde haciz işlemini gerçekleştirmesi gerekmektedir.
Genel haciz yoluyla takipte ‘haciz’ aşaması takip aşamalarının en girift ve detayların çok yoğun olduğu bir aşamadır. Örneğin taşınır ve taşınmaz malların haczi, üçüncü kişilerde bulunan mal ve hakların haczi, maaş haczi, pay haczi (şirket payı, elbirliği mülkiyeti payı, paylı mülkiyet payının haczi) gibi hacze konu olabilecek mal ve hakların hemen hemen tamamında farklı usullerin izlenmesi gerekmektedir. Haczedilmeyecek mal ve haklar , haciz sırasında veya haczin yapılmasının üstünden geçen yasal süre içeresinde üçüncü kişilerin istihkak iddiaları veya borçlunun istihkak iddiaları, intikal sağlanmamış miras payının haczinde olduğu gibi ayrıntıların oldukça fazla olduğu bir aşamadır. Bu sebeple makalemizde yalnızca ‘Genel Haciz Yolu İle Takip’in aşamaları üzerinde durulacaktır. Haciz ve diğer takip aşamalarına ait makalelerimizi ‘İcra Ve İflas Hukuku ‘ başlığı altında bulabilirsiniz.
- PARAYA ÇEVİRME (SATIŞ)
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na göre alacaklının alacağı para ile ödenir. Örneğin borçlunun taşınmazını haczedebilir, taşınmazın değeri alacak miktarına da denk düşebilir bu aşamada alacaklı taşınmazın kendi adına tescilini isteyemeyecektir. Örnekte söz edildiği üzere ilgili taşınmaz gerekli usul işlemleri yapılarak satılacak ve satıştan elde edilen miktar alacaklıya –varsa diğer alacaklılara- ödenecektir. Bu durumun istisnası haczedilen şeyin para olmasıdır. Eğer haczedilen şey para ise bu durumda paraların paylaştırılması denilen takibin son aşamasına geçilecektir.
- Satışın gerçekleşebilmesi için öncelikle alacaklının veya vekilinin talebi olması gerekmektedir. İcra dairesi haczedilen malların satışını resen yapamaz. Satış isteyebilmek için haczin kesin olması gerekmektedir. ‘İhtiyati Haciz’ sahibi alacaklı, ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmedikçe satış isteyemez.
- Satış isteme süresi de önem arz etmektedir. Kesin haczin başladığı günden itibaren (7343 sayılı İcra Ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 30/11/2022 tarihinde yürürlüğe girmesi ile birlikte) bir yıl içinde istenmesi gerekmektedir.
- Satış talebinde bulunan alacaklının satış giderlerini peşin olarak ödemesi gerekmektedir.
Hak düşürücü süre içinde satış giderlerini icra dairesine yatıran ve talepte bulunan alacaklının bu talebini takibin yürütüldüğü icra dairesi satış işlemlerini başlatır. Örneğin icra dairesinin yetki alanı dışında yapılacak satışlar için ise takibin yürütüldüğü icra dairesi hacizli malın bulunduğu yerdeki icra dairesine talimat yazar ve satış işlemlerini hacizli malın bulunduğu yerdeki icra dairesi yapar.
Satış aşaması da tıpkı haciz aşamasında olduğu gibi çok fazla ayrıntının saklı olduğu bir aşamadır. Satış aşaması; taşınmaz malların satışı, miras payının satışı, şirket payının satışı, taşınır malların satışı, satış usulü, ihalenin yapılması , ihalenin feshi gibi bir çok alt başlığa sahip bir konudur. Yukarıda da değinildiği üzere makalemizde yalnızca takip aşamalarının nasıl bir yol izlediği konusunda temel bilgiler verilmiştir. Satış aşaması ile ilgili diğer makalelerimize sitemizde yer alan ‘İcra Ve İflas Hukuku’ bölümünden ulaşabilirsiniz.
- PARALARIN PAYLAŞTIRILMASI (ÖDENMESİ)
Genel Haciz Yolu İle Takip Yolu’nda alacaklı; yukarıda bahsedildiği üzere usulüne uygun olarak hazırladığı bir takip talebi ile icra dairesine başvurması üzerine icra takibi başlatılmış olur. Bahse konu icra takibi ödeme emrinin tebliğ edilmesi, haciz işlemlerinin uygulanması, haczedilen malların satılması aşamalarını geçtikten sonra nihayetinde paraların paylaştırılması aşamasına gelmektedir. Ancak çoğunlukla bu süreç kesintisiz bir şekilde işlememektedir. Örneğin; borçlunun ödeme emrine itiraz etmesi üzerine takibin devamı için alacaklının alacağına kavuşması için dava yoluna gitmesi gerekecektir. Bahsedilen davaların sonuçlanması üzerine ancak haciz işlemi uygulanabilir. Haciz işleminin tesisi edilmesi üzerine de haczedilen mal üzerinde istihkak iddiası yahut meskeniyet iddiası gibi alacaklı tarafın yahut üçüncü kişilerin iddiaları bulunabilir. Alacaklının önüne çıkan bu iddiaları da yine İcra Hukuk Mahkemesi’nde bertaraf etmesi gerekecektir. Alacaklının haczedilen malın satışı sırasında bir takım usul eksiklikleri ile karşılaşması ve ihalenin feshi davası ile muhatap olması da muhtemeldir. Görüleceği üzere tüm bu uzun sürecinusulüne uygun bir şekilde geçilmesi üzerine artık satılan mallardan elde edilen bedelin alacaklıya havalesi gerekecektir.
- Geride kalan takibin dört aşamasında alacaklının talebi ile bağlı olan icra dairesi paranın paylaştırılması veya ödenmesi aşamasında alacaklının talebi olmaksızın kendiliğinden yapar.
- Haczedilen mal yalnızca bir alacaklı için haczedilmiş olması durumuında icra dairesi paylaştırma yoluna gitmeksizin yalnızca satış bedelini, haciz ve sattış giderleri çıktıktan sonra, alacaklının alacağı, faizi ve takip giderleri ile birlikte tek alacaklıya ödenir. Satıştan elde edilen para alacağı karşılamıyorsa bu durumda icra dairesi tarafından tamamlama haczi yapar, elde edilen para yine de yetmiyorsa bu durumda alacaklıya borç ödemeden aciz belgesi verilecektir.
- Hacizli mal üzerinde birden fazla gerçek ve tüzel kişinin haczi bulunması durumunda icra müdürü bir sıra cetveli yapar. Sıra cetveli yapılırken haczin derecesi, haczin tesis edilme zamanı, alacağın türü gibi bir takım hususlar göz önünde bulundurulur. İcra müdürü tarafından hazırlanan sıra cetveli ilgililere tebiğ edilir. Kendisine tebliğ edilen sıra cetveline alacaklı İcra Hukuk Mahkmesi’nde sıra cetveline karşı şikayette bulunabileceği gibi, genel mahkemelerde sıra cetveline itiraz davası da açabilir.
- Sıra cetveli kesinleşmeden paralar paylaştırılmaz. Alacaklılardan biri veya daha fazlası şikayet veya dava yoluna gitmesi durumunda davanın sonuçlanması ve sıra cetvelinin kesinleşmesi beklenir. Sıra cetvelinin ilgililere tebliğinden itibaren yedi (7) gün içinde hiçbir alacaklının şikayet veya dava yoluna gitmemesi üzerine sıra cetveli kesinleşir ve sıra cetveline göre paralar taksim edilir.
- SONUÇ
Genel Haciz Yolu İle Takip; takip talebinin icra dairesine iletilmesi ile başlayan nihayetinde alacağın, alacaklının veya vekilinin banka hesabına icra dairesi tarafından yatırılması ile son bulan takip yoludur. Girişte yapılan açıklamada da değinildiği üzere ilamsız bir takip türü olan ‘Genel Haciz Yolu İle Takip’ sıklıkla başvurulan bir takip yoludur. Ancak takibin her aşaması kendi içinde takip hukuku açısından birden fazla ayrıntı içermektedir. Alacağına kavuşmak isteyen alacaklının veya haksız yere icra takibi ile karşılaşan borçlunun hak düşürücü sürelere dikkat etmesi daha sonra da takip hukukunda kendine tanınan hakları bilmesinin çok önemli olduğunu, bu hususta icra ve iflas hukuku konusunda uzman bir avukattan yardım almasını tavsiye ederiz.
Av. Alper Şeref GÜLER
YARARLANILAN KAYNAKLAR
KURU, Baki / AYDIN, Burak: İcra İflas Hukuku Ders Kitabı, 4. Baskı, Ankara 2020
Pekcanıtez, Hakan/Atalay, Oğuz/Özekes, Muhammet; İcra ve İflâs Hukuku Temel Bilgiler, 17. Bası, İstanbul 2020
Başözen, Ahmet; İcra ve İflas Hukuku, 3.Baskı, Ankara 2019.