Ticari hayatta sıklıkla kullanılan ve kıymetli evrak niteliğine sahip olan bono, poliçe ve çek alacaklarında genel olarak alacağına vadesinde kavuşamayan borçlunun başvurduğu ilamsız takip yoludur. Poliçe, çek veya bonoya bağlanmış bir borç olması durumunda şartların gerçekleşmesi ile birlikte alacaklı Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile alacağını tahsil etme yoluna başvurabilir.

Türk Ticaret Kanunun  ve Çek Kanununda düzenlenen üç ayrı kambiyo senedi mevcuttur. Elinde kambiyo senedine bağlanmış alacağı bulunan alacaklı, borcunu tahsili amacı ile genel haciz yolundan daha süratli bir şekilde alacağına kavuşması için  düzenlenmiş bir takip yoludur.

Kambiyo senetlerinin kolay düzenlenmesi, kolay bir şekilde tedavül etmesi gibi özelliklerinden dolayı kanun koyucu kambiyo senetlerinin ödenmemesi halinde kısa sürede tahsiline yönelik olarak bir takip yolu uygun görmüştür. Kambiyo senetlerinden maksat bono (TTK md. 776 vd) , poliçe (TTK MD. 671 vd.) ve çektir (TTK md. 780 vd. 5941 sayılı Çek Kanunu). Genel Haciz Yolu İle Takip’te izlenen yol ve aşamalar açısından bu takip yolunda da fark bulunmamaktadır. Alacaklı alacağına kavuşabilmesi adına ;

1-Takip Talebi

2-Ödeme Emri

3-Takibin Kesinleşmesi

4-Haciz

5-Satış

6- Paraların Paylaştırılması

Aşamalarını usulüne uygun bir şekilde aşması gerekmektedir. Ancak bahsedildiği üzere alacaklıya –genel haciz yolundan farklı olarak- kambiyo senetlerinin niteliği gereği bir takım kolaylıklar sağlanmıştır. Ayrıca alacaklıya da bir takım yükümlükler getirmiştir.

Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunun genel haciz yolundan farkı ilk üç aşama olan takip talebi, ödeme emri ve takibin kesinleşmesi aşamalarında ortaya çıkmaktadır. Haciz, satış ve paraların paylaştırması aşmaları genel haciz yolu ile takipte izlenen aşmalar ile aynıdır. Bu sebeple yazımızda sadece kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda izlenen ilk üç aşama olan takip talebi, ödeme emri ve takibin kesinleşmesi aşamaları yer alacaktır.

 

1-)TAKİP TALEBİ

 

Kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda Ticaret Kanunu’na göre düzenlenmiş bir kambiyo senedini elinde bulunduran alacaklı mutlaka bu yola başvurması zorunlu değildir. Alacaklı dilerse genel haciz yolu ile takip yapabilir. Ancak İcra ve İflas Kanunu’nun alacaklı lehine yapmış olduğu düzenlemelerden faydalanabilmesi için kambiyo senetlerine mahsus takip yolunu tercih etmesinde fayda olacağı kanaatindeyiz. Kambiyo senetlerine özel takip yoluna başvurulabilmesi için ;

  • Öncelikle alacaklının alacağının bir senede bağlanmış olması
  • Alacağın bağlandığı senedin ise bir kambiyo senedi olması gerekmektedir.(bono, poliçe ,çek)

Alacaklının elinde bir senet yoksa veya elindeki senet bir kambiyo senedi değilse alacaklı, alacağına kavuşabilmesi adına bu özel takip yolunu kullanamaz. Genel haciz yolu ile takip başlatmasının önünde ise bir engel yoktur.

Genel haciz yolu ile takipten farklı olarak kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda , alacak bir rehin ile temin etmiş olsa dahi –önce rehne başvurma- zorunluluğu olmadan kambiyo senetlerine mahsus takip yolu başlatabilir. Hatırlanacağı üzere genel haciz yolu ile takipte alacağın bir rehin ile temin edilmesi halinde öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapması gerekmekteydi.

‘’…Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle, rehin ve ipotekle temin edilmiş alacaklarla ilgili takip hakkında düzenleme getiren İİK.`nun 45. maddesinde, izlenecek yol maddenin 1. fıkrasında vurgulanmış, 2. fıkrasında ise poliçe ve emre muharrer senetler hakkındaki 167. madde hükmünün saklı olduğu belirtilmiştir. Anılan 167. maddede de alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklının, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile bu bölümdeki hususi usullere göre haciz yoluyla veya borçlu iflasa tabi şahıslardan ise iflas yoluyla takipte bulunabileceği hükme bağlanmıştır. Aynı alacak için değişik takip yollarına başvurulmasında Yasal bir engel mevcut değildir. Asıl olan tahsilde tekerrür olmamasının sağlanması olduğuna göre, Hukuk Genel Kurulu`nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken; önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır…’’(YHGK 07.06.1995 T. 1995/12-409 E. 1995/592 K.)

 

Takip talebinde Genel Haciz Yolu İle Takip’te bulunan kayıtlar bulunur ancak bunlara ek olarak kambiyo senedinin özelliği dikkate alınarak senedin cinsi, tarihi ve numarası yazılmalıdır.

  • Alacaklının takip talebinde bulunabilmesi için yetkili hamil olması gerekmektedir. Ciro zincirindeki diğer cirantalar ise kambiyo senedini düzenleyen ile beraber müteselsil sorumludur. Alacaklının müteselsil sorumlu olan diğer kişilere başvurabilmesi için senedin vasfına göre senedi düzenleyene protesto çekmesi gerekmektedir. Borçlunun protesto zorunluluğu varsa ve bu şartı sağlar ise dilediği cirantaya başvurabilir.
  • Alacaklı diğer cirantalara da başvuracak ise ödememe protestosunu da takip talebine eklemesi gerekmektedir.
  • Alacaklı takip talebine ‘’…kambiyo senedinin aslını ve borçlu adedi kadar tasdikli örneğini eklemeğe mecburdur... (İİK md 167/2)
  • Alacak bir çeke dayanıyorsa ve çek muhatap bankaya ibraz edilmekle bankanın çek yaprağı için ödemekle yükümlü olduğu meblağı ödemesi halinde bankaca, çeke, anılan şerh düşülmek suretiyle aslı uhdesinde tutularak onaylı bir fotokopisi çek hamiline verilir ve hamil, bu şekilde muhatap bankaca tasdik edilmiş çek fotokopisine dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapabilir.  (ÇekK. Md. 3/6)
  • Çeke dayanarak başlatılacak bir takipte çekin aslı bir ceza davası veya soruşturması kapsamında muhafaza altına alınmış ise dosya numarası belirtilmek suretiyle çek aslı icra müdürlüğüne sunulmaksızın takip başlatılabilir.

 

İcra ve İflas Kanununda yapılan bu düzenlemelerin altında yatan iki sebep vardır bunların ilki icra dairesi ödeme emrini tebliğe çıkarmadan önce takip dayanağı belgenin kambiyo senedi olup olmadığını kontrol etmesi gerekmektedir. İkinci olarak itiraz ve şikayet süresi boyunca icra dairesi kambiyo senedini uhdesinde tutarak borçlu tarafından incelenmesine izin vermektedir. Nitekim ödeme emri ile birlikte borçluya senedin fotokopisi tebliğ edilmektedir. Borçlu icra dairesine giderek senedi fiziki olarak inceleyebilir , imzanın kendisine ait olup olmadığı konusunda bilgi sahibi olabilir itirazlarını daha sağlıklı bir biçimde öne sürebilir. Ayrıca yapılan düzenlemenin bir sebebi de senet güvenliğinin sağlanmasıdır.

  • Alacaklı senedi icra dairesine vermemiş veya vermiş olmakla şikayet ve itiraz süresinde geri almışsa borçlu yedi (7) gün içinde takibin iptalini icra mahkemesinden isteyebilir.

Takip talebinin ve dayanak belgelerini icra dairesine sunulması ile birlikte icra müdürü takip talebinin unsurlarını – genel haciz yoluyla takipte olduğu gibi- inceler. Takip talebinin incelenmesinin ardından takibe dayanak yapılan senedin de icra müdürü tarafından incelenmesi gerekmektedir. İcra müdürü kambiyo senedini;

  • Kambiyo senedi olması için gerekli zorunlu şartların bulunup bulunmadığı yönünden,(İİK m. 168/1)
  • Talepte bulunan alacaklının, bu yola başvurma hakkının bulunup bulunmadığı yönünden, (İİK m. 170a)
  • Senedin vadesinin gelip gelmediği yönünden incelmeye tabi tutar.(İİK m. 168/1)

Takip talebini ve kambiyo senedini yukarıda kıstaslara göre inceleyen icra müdürü kanuni şartları taşıyan takip talebi ve kambiyo senedine göre ödeme emri hazırlayarak tebliğe çıkaracaktır.

 

2-) ÖDEME EMRİ

 

İcra müdürü gerekli incelemeyi yaptıktan sonra kanuni şartların varlığına kanaat getirirse borçluya kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ödeme emri (Örnek 10) hazırlayarak tebliğe çıkartır. Ödeme emri takip talebine göre hazırlanır. Takip talebinde bulunan kayıtlardan farklı olarak alacaklı veya vekilinin hesap bilgisi değil icra dairesinin hesap bilgi yer alır. Ödeme emrinde nelerin bulunacağı İİK m. 168/3 ‘te yer almaktadır.

Genel haciz yolu ile takipten farklı olarak;

-Ödeme emrine itiraz için 5 gün,

-Ödeme veya mal beyanında bulunmak için 10 gün süresinin olduğu ödeme emri ile ihtar edilir.

Ödeme emri kendisine tebliğ edilen borçlunun önüne ,Genel Haciz Yolu İle Takip’te olduğu gibi, iki farklı yol çıkmaktadır. Borçlu;

  • Ödeme emrinde geçen borcu 10 gün içinde ödeyebilir.
  • Borçlu ödeme emrinde geçen borca 5 gün içinde karşı koyabilir. (İİK m 169-170a)
  • Borçlu icra mahkemesine 5 gün içinde itiraz edebilir. (İİK m. 169)
  • Borçlu ödeme emrine karşı İİK m. 170a sebeplerin varlığı halinde şikayet yoluna gidebilir)

Görüleceği üzere ödeme emri kendisine tebliğ olan borçlu takibe konulmuş borcu ödeyebileceği gibi bahsedilen borca direnebilir. Kambiyo senetlerine özgü Haciz yolu ile  Genel Haciz Yolu İle Takip yolunun kanaatimizce en büyük farklılığı borca karşı koyma kurumunda karşımıza çıkmaktadır. İtiraz süresi, şekli, itirazın yapılacağı mercii, itiraz yapılmasının sonuçları bakımından iki takip türü büyük farklıklar göstermektedir.

 

KAMBİYO SENETLERİNE ÖZGÜ TAKİP YOLUNDA BORCA İTİRAZ NASIL YAPILIR?

 

Ödeme emrininin borçluya tebliğ edilmesi ile birlikte borçlunun borca karşı itirazının nasıl yapılacağı İİK m. 169’da imzaya yapacağı itiraz ise İİK m. 170’de düzenlenmiştir.

İİK m. 169 ; Borçlu, 168 inci maddenin 5 numaralı bendine göre borca karşı yapacağı itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz

  • Kambiyo senetlerine özgü takipte, takibe konu borca 5 gün içinde itiraz edilmesi gerekmektedir. Beş günlük sürenin hak düşürücü süre olduğunun altını çizmek gerekir.
  • Ödeme emrine itiraz dilekçe ile yapılır. Genel Haciz yolu ile takipten farklı olarak mutlak surette dilekçe ile yapılması gerekmektedir.
  • Ödeme emrine itiraz , icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesine yapılır.
  • Son olarak ödeme emrine itirazın yapılması takibi durdurmaz. İtirazın yapılması sadece haczedilen malların satışına engel olmaktadır. Ancak icra mahkemesi talep halinde itiraz dilekçesinin ekinde sunulmuş delillerden borcun itfa edildiğini, zamanaşımına uğradığını, borçlunun borçlu olmadığını, icra dairesinin yetkili olmadığına kanaat getirirse takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir.
  • Borçlu’nun itiraz etmesi üzerine görülecek davada borçlu; borçlu olmadığını ancak kanunda sayılan belgeler ile ispat edebilir. (İİK md. 169/a)
  • Herhangi bir sebeple borçlunun, borçlu olmadığının ispatlanamaması durumunda-takip itiraz sonucu durmuşsa- alacaklının talebi doğrultusunda  borçlu aleyhine alacağın %20 sinden az olmamak koşuluyla tazminata hükmedilir.
  • İtiraz neticesinde alacaklının senedi takibe koymada kötüniyetli veya ağır kusurlu olması halinde ise alacaklı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak koşuluyla tazminata hükmedilir.
  •  

KAMBİYO SENETLERİNE ÖZGÜ TAKİP YOLUNDA İMZAYA İTİRAZ NASIL YAPILIR?

 

Borçlu, imzanın kendisine ait olduğunu inkar ediyorsa, bunu, beş günlük itiraz suresi içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmelidir. Borçlu 5 gün içinde takibe konu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını dilekçe ile icra mahkemesine bildirmez ise senetteki imza borçluya ait sayılır. Borca itirazda olduğu gibi imzaya yapılan itiraz da satıştan başka takip işlemini durdurmaz. Yapılan inceleme sonucunda;

  1. İmzanın borçluya ait olmaması halinde;

Alacaklı; kötü niyetli olarak takibe başlamış veya ağır kusurlu ise alacağın %20’sinden az olmamak koşuluyla tazminata hükmedilir. Buna ek olarak alacağın %10 oranında da para cezasına mahkum edilir. (İİK m. 170/4)

  1. İmzanın borçluya ait olması halinde

Borçlu; takip durdurulmuşsa senetteki takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak koşuluyla tazminata hükmedilir. Buna ek olarak alacağın %10 oranında da para cezasına mahkum edilir. (İİK m. 170/3)

 

!!!!Borca itirazdan farklı olarak hükmedilecek tazminatlar için imzaya itirazda talep aranamaz!!!

 

KAMBİYO SENETLERİNE ÖZGÜ TAKİP YOLUNDA ÖZEL ŞİKAYET SEBEPLERİ

 

Şikayet, icra ve iflas dairelerinin kanuna aykırı olan veya hadiseye uygun olmayan işlemlerinin iptali ya da düzeltilmesini veyahut yerine getirilmeyen ya da sebepsiz sürüncemede bırakılan bir hakkın yerine getirilmesini sağlamak için başvurulan, icra ve iflas hukukuna özgü bir kanun yoludur.

 

Genel şikayet süresi yedi gündür ancak bir hakkın yerine getirilmemesi ve sebepsiz sürüncemede bırakılması durumunda şikayet süreye tabi değildir. Bu kaidenin dışında kambiyo senetlerine özgü takipte dört özel şikayet sebebi var diyebiliriz, bunlar;

 

  1. Senedin kambiyo vasfına sahip olmaması (ŞİKAYET SÜRESİ 5 GÜN)
  2. Alacaklının takip hakkının bulunmaması (ŞİKAYET SÜRESİ 5 GÜN)
  3. Senedin vadesinin gelmemiş olması
  4. Senet aslının icra dairesine verilmemiş olması

 

Genel şikayet süresinin 7 gün olması ana kural olduğunu söylemiştik ancak takibe konu senedin kambiyo vasfına sahip olmaması ve alacaklının takip hakkına sahip olmaması hallerinde şikayet süresi 5 gündür. Ancak ilgili düzenlemeyi İİK m. 170a/2 ile beraber okumak doğru olacaktır. İlgili kanun hükmü şu şekildedir;

İİK m. 170a/2;’İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir’’

 

İİK m. 170a ve ÇekK M. 3/8 uyarınca; takibe konu senedin bir kambiyo senedi olmadığını ve alacaklının takip hakkına sahip olmadığına yönelik şikayet süresi her ne kadar 5 gün ise de ; şikayet veya itiraz yolu ile icra mahkemesinin önüne gelen uyuşmazlıkta icra mahkemesi hakimi senedin kambiyo vasfına sahip olup olmadığının ve alacaklının takip hakkına sahip olup olmadığını itiraz veya şikayet konusu olmasa dahi re’sen inceleyecektir. Örnek vermek gerekirse ödeme emrini tebliğinden sonraki beşinci günde borçlu usulüne uygun olarak vereceği dilekçe ile icra mahkemesine başvurmuş, itiraz sebebinin ise borcun zamanaşımına uğradığıdır. Yargılama sırasında kambiyo senedini inceleyen icra mahkemesi hakimi düzenlenme tarihinin vade tarihinden sonraki bir tarih olduğunu fark etmesi durumunda, itiraz konusu edilmemiş, beş günlük şikayet süresi içerisinde şikayet konusu edilmemiş olsa dahi takibin iptaline karar verecektir.

 

3-)TAKİBİN KEŞİNLEŞMESİ

 

Kambiyo senedine dayanarak girişilen kambiyo senetlerine özgü takipte ödeme emrinin tebliği ile hak düşürücü süreler işlemeye başlayacaktır... Ödeme emrinin tebliğinin üstünden beş gün geçmesi  ve bu süre içerisinde bir itirazın olmaması durumunda takip kesinleşir ancak ödeme emrinin tebliğinden itibaren on (10) gün geçmedikçe borçlunun malları haczedilmez. Kesinleşme süresi ile haciz isteme süresi arasında bu fark kafa karışıklığına sebep olsa da, hacze iştirak müessesinde kesinleşme süresinin dikkate alındığının altı çizmek gerekir.

 

4-)HACİZ

 

Kesinleşmiş bir icra takibinde alacaklının talebi üzerine takibin konusunu oluşturan bir miktar pararnın borçludan tahsil edilebilmesi için icra müdürlüğünce borçlunun mallarının ve haklarının borç miktarınca el konulması anlamına gelen haciz işleminin gerçekleşebilmesi için bir takım şartların gerçekleşmesi gerekmektedir.

  1. İcra takibinin kesinleşmiş olması gerekmektedir. İcra takibinin kesinleşmesi için borçlunun yedi (7) günlük yasal süre içerisinde itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olması varsayımında itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davasının kabul edilmesi (alacaklı lehine sonuçlanmış olması) durumunda takip kesinleşir. İtirazın iptali davası ve itirazın kaldırılması davasının kabulü halinde haciz istenebilmesi için kararın kesinleşmesi aranmaz.
  2. Alacaklının veya vekilinin talebi gerekmektedir. İcra dairesi borçlunun mallarını resen haczedemez. Mutlak surette alacaklının veya vekilinin talebi gerekmektedir. Alacaklılar UYAP sistemi üzerinden borçlunun kayıtlı mal ve hakları üzerinden sorgulama yapabilir ve talep ettikleri mal ve haklarına haciz işlemi tesis edilmesini elektronik ortamdan icra dairesinden talep edeblirler
  3.  Ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir (1) yıl içinde haciz istenilmelidir. Belirtilen süre içerisinde alacaklı veya vekili tarafından haciz istenilmediği takdirde takip dosyası işlemden kaldırılır. Artık alacaklı yeniden haciz isteyebilmesi için yenileme İİK md 78 vd. göre yenileme talebinde bulunması gerekir. İcra Dairesi tarafından kabul edilen yenileme talebi üzerine bir yenileme emri düzenlenir ve borçluya tebliğ edilir, borçlu daha önceden kesinleşmiş olan takibe itiraz edemez. Bahsedilen bir yıllık süre içinde hiçbir suretle haciz talep edilmediği takdirde alacaklının haciz talep edebilmesi yenileme harcını yatırmasına bağlıdır. İlamlı takiplerde ise yenileme harcı söz konusu değildir. Ayrıca alacaklı haciz talebinde bulunmuş ancak talep gereği işlem yapılmamış ise alacaklının artık yenileme harcı ödemesine gerek yoktur.

 

Alacaklının haciz talebi üzerine icra müdürü üç gün içinde haciz işlemini gerçekleştirmesi gerekmektedir.

 

Genel haciz yoluyla takipte  olduğu gibi kambiyo senetlerine özgü haciz yolunda da ‘haciz’ aşaması takip aşamalarının en girift ve detayların çok yoğun olduğu bir aşamadır. Örneğin taşınır ve taşınmaz malların haczi, üçüncü kişilerde bulunan mal ve hakların haczi, maaş haczi, pay haczi (şirket payı, elbirliği mülkiyeti payı, paylı mülkiyet payının haczi) gibi hacze konu olabilecek mal ve hakların hemen hemen tamamında farklı usullerin izlenmesi gerekmektedir. Haczedilmeyecek mal ve haklar , haciz sırasında veya haczin yapılmasının üstünden geçen yasal süre içeresinde üçüncü kişilerin istihkak iddiaları veya borçlunun istihkak iddiaları, intikal sağlanmamış miras payının haczinde olduğu gibi  ayrıntıların oldukça fazla olduğu bir aşamadır. Haciz ve diğer takip aşamalarına ait makalelerimizi ‘İcra Ve İflas Hukuku ‘ başlığı altında bulabilirsiniz.

 

5-)PARAYA ÇEVİRME (SATIŞ)

 

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na göre alacaklının alacağı para ile ödenir. Örneğin borçlunun taşınmazını haczedebilir, taşınmazın değeri alacak miktarına da denk düşebilir bu aşamada alacaklı taşınmazın kendi adına tescilini isteyemeyecektir. Örnekte söz edildiği üzere ilgili taşınmaz gerekli usul işlemleri yapılarak satılacak ve satıştan elde edilen miktar alacaklıya –varsa diğer alacaklılara- ödenecektir. Bu durumun istisnası haczedilen şeyin para olmasıdır. Eğer haczedilen şey para ise bu durumda paraların paylaştırılması denilen takibin son aşamasına geçilecektir.

 

  1. Satışın gerçekleşebilmesi için öncelikle alacaklının veya vekilinin talebi olması gerekmektedir. İcra dairesi haczedilen malların satışını resen yapamaz. Satış isteyebilmek için haczin kesin olması gerekmektedir. ‘İhtiyati Haciz’ sahibi alacaklı, ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmedikçe  satış isteyemez.
  2. Satış isteme süresi de önem arz etmektedir. Kesin haczin başladığı günden itibaren (7343 sayılı İcra Ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 30/11/2022 tarihinde yürürlüğe girmesi ile birlikte) bir yıl içinde istenmesi gerekmektedir.
  3. Satış talebinde bulunan alacaklının satış giderlerini peşin olarak ödemesi gerekmektedir.

Hak düşürücü süre içinde satış giderlerini icra dairesine yatıran ve talepte bulunan alacaklının bu talebini takibin yürütüldüğü icra dairesi satış işlemlerini başlatır. Örneğin icra dairesinin yetki alanı dışında yapılacak satışlar için ise takibin yürütüldüğü icra dairesi hacizli malın bulunduğu yerdeki icra dairesine talimat yazar ve satış işlemlerini hacizli malın bulunduğu yerdeki icra dairesi yapar.

Satış aşaması da tıpkı haciz aşamasında olduğu gibi çok fazla ayrıntının saklı olduğu bir aşamadır. Satış aşaması; taşınmaz malların satışı, miras payının satışı, şirket payının satışı, taşınır malların satışı, satış usulü, ihalenin yapılması , ihalenin feshi gibi bir çok alt başlığa sahip bir konudur. Yukarıda da değinildiği üzere makalemizde yalnızca takip aşamalarının nasıl bir yol izlediği konusunda temel bilgiler verilmiştir. Satış aşaması ile ilgili diğer makalelerimize sitemizde yer alan ‘İcra Ve İflas Hukuku’ bölümünden ulaşabilirsiniz.

 

6-)PARALARIN PAYLAŞTIRILMASI (ÖDENMESİ)

 

 Kambiyo Senetlerine Özgü Takip Yolu ‘nda alacaklı; yukarıda bahsedildiği üzere usulüne uygun olarak hazırladığı bir takip talebi ile icra dairesine başvurması üzerine icra takibi başlatılmış olur. Bahse konu icra takibi ödeme emrinin tebliğ edilmesi, haciz işlemlerinin uygulanması, haczedilen malların satılması aşamalarını geçtikten sonra nihayetinde paraların paylaştırılması aşamasına gelmektedir. Ancak çoğunlukla bu süreç kesintisiz bir şekilde işlememektedir. Haciz işleminin tesisi edilmesi üzerine de haczedilen mal üzerinde istihkak iddiası yahut meskeniyet iddiası gibi alacaklı tarafın yahut üçüncü kişilerin iddiaları bulunabilir. Alacaklının önüne çıkan bu iddiaları da yine İcra Hukuk Mahkemesi’nde bertaraf etmesi gerekecektir. Alacaklının haczedilen malın satışı sırasında bir takım usul eksiklikleri ile karşılaşması ve ihalenin feshi davası ile muhatap olması da muhtemeldir. Görüleceği üzere tüm bu uzun sürecinusulüne uygun bir şekilde geçilmesi üzerine artık satılan mallardan elde edilen bedelin alacaklıya havalesi gerekecektir.

 

  1. Geride kalan takibin dört aşamasında alacaklının talebi ile bağlı olan icra dairesi paranın paylaştırılması veya ödenmesi aşamasında alacaklının talebi olmaksızın kendiliğinden yapar.
  2. Haczedilen mal yalnızca bir alacaklı için haczedilmiş olması durumuında icra dairesi paylaştırma yoluna gitmeksizin yalnızca satış bedelini, haciz ve sattış giderleri çıktıktan sonra, alacaklının alacağı, faizi ve takip giderleri ile birlikte tek alacaklıya ödenir. Satıştan elde edilen para alacağı karşılamıyorsa bu durumda icra dairesi tarafından tamamlama haczi yapar, elde edilen para yine de yetmiyorsa bu durumda alacaklıya borç ödemeden aciz belgesi verilecektir.
  3. Hacizli mal üzerinde birden fazla gerçek ve tüzel kişinin haczi bulunması durumunda icra müdürü bir sıra cetveli yapar. Sıra cetveli yapılırken haczin derecesi, haczin tesis edilme zamanı, alacağın türü gibi bir takım hususlar göz önünde bulundurulur. İcra müdürü tarafından hazırlanan sıra cetveli ilgililere tebiğ edilir. Kendisine tebliğ edilen sıra cetveline alacaklı İcra Hukuk Mahkmesi’nde sıra cetveline karşı şikayette bulunabileceği gibi, genel mahkemelerde sıra cetveline itiraz davası da açabilir.
  4. Sıra cetveli kesinleşmeden paralar paylaştırılmaz. Alacaklılardan biri veya daha fazlası şikayet veya dava yoluna gitmesi durumunda davanın sonuçlanması ve sıra cetvelinin kesinleşmesi beklenir. Sıra cetvelinin ilgililere tebliğinden itibaren yedi (7) gün içinde  hiçbir alacaklının şikayet veya dava yoluna gitmemesi üzerine sıra cetveli kesinleşir ve sıra cetveline göre paralar taksim edilir.

 

III)SONUÇ

Kambiyo Senetleri ’ne  Özgü Takip Yolu, Genel Haciz Yolu İle Takip’ten farklı olarak olarak konusu TTK düzenlenmiş kıymetli evraklar olan bir takip yoludur. Yukarıda anlatıldığı üzere alacaklının takip talebi ekine kambiyo senedini eklemesi ve senedin aslının icra dairesine vermesi gerekmektedir. Genel haciz yolu ile takipten farklı olarak ödeme emrine ve eklerine itirazı süresi ve itiraz usulü açısından da farklılık göstermektedir.

Günlük hayatta kırtasiyeden alınan  ve borçlu tarafından imza altına alınan bir senet, yahut borç karşılığı ciro edilen bir çek bu takibin konusunu oluşturabilir. Borçlu tarafından itirazın zamanında yapılmaması veya yanlış yere yapılması durumunda borçlunun mallarının haczedilmesi ile karşılaşması muhtemel olduğu gibi, alacağına kavuşmak isteyen alacaklının yetkisiz icra dairesinde icra takibi başlatması veya diğer usuli işlemleri yanlış yapması ile alacağına kavuşması imkansız hale gelebilir.

Takip hukuku kendi içinde birden fazla ayrıntının bulunduğu, takip aşamalarının titizlikle yürütülmesi gereken bir usul hukukudur diyebiliriz.  Alacağına kavuşmak isteyen alacaklının veya haksız yere icra takibi ile karşılaşan borçlunun hak düşürücü sürelere dikkat etmesi daha sonra da takip hukukunda kendine tanınan hakları bilmesinin çok önemli olduğunu, bu hususta icra ve iflas hukuku konusunda uzman bir avukattan yardım almasını tavsiye ederiz.

 

Av. Alper Şeref GÜLER

 

 

 

YARARLANILAN KAYNAKLAR

KURU, Baki / AYDIN, Burak: İcra İflas Hukuku Ders Kitabı, 4. Baskı, Ankara 2020

 

Pekcanıtez, Hakan/Atalay, Oğuz/Özekes, Muhammet; İcra ve İflâs Hukuku Temel Bilgiler, 17. Bası, İstanbul 2020

Başözen, Ahmet; İcra ve İflas Hukuku, 3.Baskı, Ankara 2019.